Günah nasıl kâra dönüşür?

Hüseyin Şengörür: “Günah nasıl kâr olur?”

 

Mü’minin kâra dönüştürmediği hiçbir hali, hiçbir ameli yoktur. İyi halini de kâra dönüştürür, kötü halini de…
İbadetini de kâra dönüştürür, günahını da…
Yeter ki Allah korkusu bulunsun, bir damla gözyaşı olsun.
Yapıp ettiğini Allah için yapsın. Kalbinin ihlâsıyla yapsın.
İyi halinde şükretsin, kötü halinde sabretsin, ibadetinde Allah’a sığınsın, günahında Allah’a tövbe etsin ve Allah’tan af dilesin.

Her hal kâra dönüşür.
Günaha gelince… Günah kâra nasıl dönüşür?
Eğer uğrunda bir damla gözyaşı bulunursa…
Eğer itiraf ve pişmanlık olursa…
Eğer tövbe edilirse…
Günah kâra dönüşür!
Bedîüzzaman Said Nursi hazretleri bunu şöyle formüle ediyor:

“Nefsini itham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze eder. İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstahak olur.”1

Allah’ın affını, mağfiretini, merhametini, rızasını kazanmak büyük kârlardır.
Yüce Allah’ın, “Allah kötülüklerini iyiliklere çevirir.”2 âyetiyle verdiği müjde tam da budur!

Bu âyette, Allah’ın, günahlarını iyiliklere ve sevaplara çevireceğini müjdelediği kimseler şunlardır:

1-Tövbe edenler,
2-İman edenler,
3-Salih amel işleyenler.
Bunların günahları iyiliklere ve sevaplara dönüştürülür.
Âyet bunun gerekçesini de şöyle aktarıyor: “Allah Ğafur’dur (çok bağışlayıcıdır), Rahim’dir (çok merhamet sahibidir).”
Peygamber Efendimiz (asm), kötülüklerin iyiliklere çevrilmesindeki İlahi lütfu bir teşbihle şöyle anlatıyor:

Issız bir çölde üzerindeki yüküyle birlikte devesini yitiren birisinin, onu bulmaktan umudunu kaybederek büyük bir üzüntüyle bir ağaç gölgesine uzandığı sırada, birden devesini huzurunda bulması halinde yaşadığı yüksek sevinci bir düşünün!.. İşte kulunun tövbesinden Allah’ın hoşnutluğu ve memnuniyeti, bu kişinin sevincinden daha fazladır.3

Günahın kâra dönüşmesi, Allah’ın günahtan dolayı hesap sormaktan vazgeçmesi, ona mağfiret etmesi ve günahı silip yerine sevap yazmasıdır.

Burada kaç türlü kâr vardır:

1-Günahınız siliniyor. Bu başlı başına bir huzur kaynağıdır.
2-Günahınız nedeniyle dünyada bir ceza ödemiyorsunuz.
3-Günahınız nedeniyle kabir azabı görmüyorsunuz.
4-Günahınız nedeniyle mahşerdeki hesaptan kurtuluyorsunuz.
5-Dünyada ve mahşerde mahcubiyetten ve vicdan azabından kurtuluyorsunuz.
6-Mahşer ötesinde Allah’ın azabından kurtuluyorsunuz.
7-Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanıyorsunuz.
8-Günahınız, bütün kütlesiyle birlikte sevaba, yani uhrevi zenginliğe, yani İlahi lütfa, yani cennet lezaizine dönüşüyor.
9-Peygamber Efendimizin (asm) şefaatine mazhar oluyorsunuz.
10-Ebedi âlemde günahınız nedeniyle başınız eğilmiyor ve ebedi bir iç huzuruna kavuşuyorsunuz.
Bu baştanbaşa Allah’ın lütfunun, rızasının, mağfiretinin ve rahmetinin tecellisidir.

DUÂ
Ey Settaru’l-Uyub! Günahlarımı bağışla! Ayıplarımı ört! Noksanlıklarımı ikmal eyle! Eksikliklerimi itmam eyle! Hatalarıma mağfiret buyur! Seyyiatımı hasenata tebdil eyle! Günahlarımı uhrevî kârlara tahvil eyle! Âmin!

Dipnotlar:
1- Lem’alar, s. 91
2- Furkan Suresi: 70
3- Buhârî; Kitab’ud-Deavât, U/91, 92, Müslim; Kitab’ut-Tevbe, 2747