Düşen değerin telâfisi

Diyarbakır’dan Seday Salmi: “Bir yakınıma altın değeri üzerinden 600 TL borç verdim. Sonra altının değeri artınca ilâve değeri vermeyi kabul etmedi ve 600 liradan fazla alırsam bana haram olacağını söyledi. Doğrusu nedir?”

Öncelikle, mademki siz borç para verdiniz; bu, Allah katında karz-ı hasendir, sevaptır. Sizin bu iyiliğinizi devam ettirmeniz ve—eğer mümkünse—artan değeri bağışlamanız fazilettir, sevabın devamıdır, Allah’ın rızasını muciptir.

Borç paradan menfaatlenen taraf için de fazilet ve sevap lâzımdır. Mademki bir yakınından borç para alarak, maddî destek sağlamış ve önemli bir işini görmüş; borcunu ödeyene kadar para eğer değer kaybetmişse, borçlusunun parasını korumak onun için de bir görevdir. Yani ödeme zamanına kadar enflasyon marazı dolayısıyla borç aldığımız paranın değeri düşmüşse, onu telâfi etmek, yani düşen değeri ilâve etmek faiz değildir, borçlumuz için bu para haram değildir.
Borç kullanan taraf olarak da bu telâfi bizi kul hakkından kurtarır. Yani fazilet ve sevap bundadır.

Her iki taraf için ise, her halükârda, helâlleşmek şarttır.