Cennetler ve hayallerimiz

Ankara’dan Rıdvan Şimşek: “Cennette milyonlarca dünya hayatı istesek ve yaratılmış bütün âlemleri istesek ve istediğimiz gibi yaşamak istesek bunlar olur mu?”

Metin Bey: “Cennetin erkekler birinci plâna alınarak düzenlendiği şekilde yorumlar yapılıyor. Şimdi feminizmin tesiriyle ehl-i İslâm arasına da girmiş bu yorumlar. Sizden ricamız, bu konuda kadın-erkek eşit midir? Bu konunun aydınlatılması…”

 

CENNET KÂİNATTAN DAHA GENİŞTİR

Hayallerimiz ne kadar absürt, anlamsız, boş ve saçma(!) isteklere sahip olursa olsun; Cennetin imkânları, nimetleri, lezzetleri, âlemleri hayallerimizi fersah fersah aşacaktır.
Çünkü Cennetler aklımızla, havsalamızla, hayallerimizle kuşatamayacağımız kadar zengindir ve geniştir.

Ne kadar geniştir denirse…

Kur’ân anlayacağımız şekilde anlatıyor: “Arz ve semavat” kadar!

Kur’ân’ın “arz ve semavat”tan kastı, bütün kâinattır.

İşte o âyetler: “Cennetin arduhâ’s-semavati ve’l-ard” (Arz ve semavat kadar geniş olan Cennet)1 veya “Cennetin arduhâ ke-ardi’s-semâi ve’l-ard” (arz ve semavat gibi yeri geniş olan Cennet)2

Bu âyetlerden Cennetin, devasa küreleri ve baş döndürücü galaksileriyle bütün kâinattan daha geniş olduğunu anlıyoruz.

Bediüzzaman münacatında diyor ki: “Güneşin sair arkadaşları olan yıldızların bir kısmı âhiret âlemlerine bakarlar ve vazifesiz değiller; belki baki olan âlemlerin güneşleridirler.”3
“Ecrâm-ı semâviyenin gözleri hükmünde olan yıldızlar dahi, güya, melâikeler gibi, zemin yüzündeki nazenin masnuatı gördükçe, Cennet âlemine bakıyorlar. O muvakkat harikaları baki bir surette Cennette dâhi müşahede ediyorlar gibi, bir zemine, bir Cennete bakıyorlar. Yani o iki âleme nezaretleri var demektir.”4

Keza Bediüzzaman yıldızların nuru “âlem-i nur olan Cennetten”, narı ve harareti de Cehennemden aldıklarını bildiriyor.5

CENNETTE KADINLAR DA İSTEDİKLERİ HER ŞEYE KAVUŞUYOR

Öncelikle Cennetin birinci plânda erkekler için hazırlandığı, kadınların ikinci plâna atıldığı gibi bir söylem ile Allah’ın rahmetini anlayamayız.

Kadınlar neden ikinci plânda olsun? Onlar Allah’ın kulu değiller mi?

Gerçek şu ki: Cennette erkek ve kadın cinsiyetine göre değil, derecesine göre, ama hep birinci plândadır.

Şu âyet bunu haber veriyor: “Orada nefislerin iştiha duyacağı, gözlerin zevk alacağı her şey onlar için vardır.”6

Keza Kur’ân buyuruyor ki: “İman eden ve salih amel işleyenleri müjdele: Altlarından ırmaklar akan Cennetler onlarındır. O Cennetlerden rızık olarak bir meyve yediklerinde. “Bu daha önce yediğimiz rızıktandır.” derler. Rızıkları dünyadakine benzer şekilde kendilerine sunulur. Orada onlar için tertemiz eşler vardır. Onlar orada ebedî kalacaklardır.”7

EZVAC NEDİR?

Bu âyette geçen “ezvâc” kelimesinden maksat kadın veya erkek eştir. Burada geçen “lehüm” zamiri erkek cinsine ait bir zamirdir, fakat burada, âyetin başında Cennetle müjdelenen mü’minler ve salihler topluluğunu kadın erkek ayırt etmeden topluca ve hep beraber ifade etmektedir.

Nitekim Arapçada “hüm” (onlar) zamiri erkekleri ifade ettiği gibi, erkek ve kadınlardan müteşekkil bir topluluğu da ifade eder.

“Hünne” zamiri ise yalnız kadınlar içindir.

Bu âyette “hüm” zamiri ortak kullanılmıştır.

Yani Cennette mü’min ve sâlihlerden erkek olanlara kadın eşler verileceği gibi, kadın olanlara da erkek eşler verileceğini bu âyet müjdelemektedir.

Cennet nimetlerinde kadın erkek ayırımı yoktur. Her mü’min, ameli, derecesi ve Allah’ın lütfu çerçevesinde Cennet nimetlerinden doyamayacak derecede istifade eder.

Dipnotlar:

1- Âl-i İmran Sûresi: 133.
2- Hadid Sûresi: 21.
3- Lem’alar, Münacat, s. 351; Şuâlar, s. 45; Asa-yı Musa, s. 188; Tarihçe-i Hayat, s. 333.
4- Sözler, s. 208.
5- Mektubat, s. 15.
6- Zuhruf Sûresi: 71.
7- Bakara Sûresi: 25.