A’raf’taki mütehayyirlerin akıbeti

 Reyhan Acar Yılmaz: “A’raf nedir? A’raf’ta kalıp Cennete giremeyen olacak mı?”


MAHŞER HERKES İÇİN

Kıyamet Gününde bütün insanlar ve bütün cinler Haşir Meydanında Allah’ın emriyle ve izniyle toplanacaklar.

Akıllısıyla, delisiyle, kâfiriyle, Müslümanıyla, zalimiyle, mazlûmuyla…

Büyük Muhasebenin yapılacağı, Mahkeme-i Kübrâ’nın kurulacağı, haşir ve neşir için hazırlanan büyük meydanda.

Öyle ya; dünyadan, zalim izzetinde, mazlûm zilletinde kalarak göçüp gidiyor çoğu zaman. Zalimin zillet içinde, mazlûmun da izzet içinde haşredilip neşredileceği, mahkeme edileceği, hesap sorulacağı ve mutlak adaletin meydana çıkacağı bir gün gelecek, bir meydan Allah’ın emriyle ve iradesiyle açılacaktır.1

A’RAF NEREDE KURULACAK?

A’raf, Cennet ile Cehennem arasında bulunan yüksek kısımların, burçların, tepelerin ve surların yüksek yerleridir. Bu mânâ ile “A’raf”, Kur’ân’da A’raf Sûresi’nde geçen bir tabirdir. Bu surede “A’raf” hakkında bilgi verildiğinden sûreye de ad olmuştur.

Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

“İki taraf (Cennet ile Cehennem) arasında bir perde vardır; (burada) a’raf üzerinde her iki tarafı da simalarından tanıyan adamlar vardır. Cennetliklere: ‘Size selâm olsun!’ derler. Bunlar henüz Cennete girmeyen ve fakat orayı uman kimselerdir. Gözleri Cehennemlikler üzerine çevrilince de: ‘Rabbimiz! Bizi zalimlerle beraber bulundurma!’ derler. A’raf ehli, simalarından tanıdıkları (Cehennemdeki) bir takım adamlara derler ki: ‘Ne çokluğunuz ve ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size hiçbir fayda sağlamadı. Allah’ın kendilerine hiçbir fayda erdirmeyeceğine dair yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?’ (Sonra Cennet ehline dönerek): ‘Girin Cennete! Artık size ne korku, ne de hüzün yoktur!’ (derler.)”2

A’RAF EHLİ KİMLERDİR?

Hiçbir peygamberin tebliğini duymamış olanlar bu gruba girebileceği gibi; küçük iken ölen müşrik ve kâfir çocuklarının da bu grupta oldukları söylenmiştir.

İyi ve kötü amelleri eşit olan mü’minler de A’raf ehlindendir.

Dünyada hiç teklifle muhatap olmamış sırf mecnun ve delilerin de A’raf ehlinden olduğu görüşleri mevcuttur.

Yani kalbinde Allah’a iman ve marifet bulunmayan, ama inkâr da etmemiş olanlar; ibadeti olmadığı gibi, isyanı da bulunmayanlar; sevapları da, günahları da olmayan veya eşit olanların A’raf ehlinden oldukları tahmin edilmektedir.

Yine de “A’raf” tabirini müteşâbih kabul etmek ve doğrusunu ve hakikatini Allah’ın ilmine ve takdirine bırakmak daha doğru olacaktır. Çünkü A’raf ehlinin kimler olacağı hususunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Yukarıda zikrettiğimiz âyetlerde de A’raf ehlinin kimler olacağı açıklanmamıştır. Sadece A’raf’ın varlığı kesindir ve Cennetle Cehennem arasında bir mevki olduğunda da şüphe yoktur.

A’RAF EHLİ CENNETE GİRER Mİ?

Ahirette Cennet ile Cehennem’den başka bir makam yoktur.

İmam-ı Gazâlî’ye göre A’raf ehli, ehl-i necâttır; Cehennem azabından kurtulmuşlardır; bu kimseler bir müddet burada tutulacaklar, nihayet Cenâb-ı Hak inşâallah onları da Cennet’ine alacaktır.3

Âyet ve hadislerde, ehl-i Cehennemin bir kısmının da günahları kadar azap gördükten sonra Cehennem’den çıkarılacağı ve Cennet’e girecekleri müjdelenmiştir. Meselâ Buhârî ve Müslim’in zikrettiği bir İbn-i Mes’ud (ra) hadîsinde Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) Cehennemden çıkıp da Cennet’e gireceklerin en sonuncusunun hallerini beyan eder. Bu adam emekleyerek Cehennem’den çıkar. Azîz ve Celîl olan Allah, bu kimseye: “Git Cennet’e gir!” buyurur. Adam Cennet’e varır, ama Cennet’i dolu görür. Bunun üzerine: “Yâ Rabbi! Cennet’i dolu gördüm!” der. Cenâb-ı Hak: ‘Cennet’e gir! Sana dünyanın on misli kadar Cennet vardır!’ der. O kul şaşırır, hayretinden: ‘Yâ Rabbi! Sen âlemlerin Melik’i olduğun halde bana gülüyor musun? Benimle alay mı ediyorsun?’ der.”

İbni Mes’ud der ki: ‘And olsun ki ben Allah Resûlünün (asm) bunu anlattıktan sonra azı dişleri görününceye kadar güldüğünü gördüm. Şöyle diyordu: ‘İşte bu, Cennet ehlinin makamca en düşük olanıdır!’”4

Cehennemden en son çıkan birisine, dünyanın on katı büyüklüğünde bir Cennet verileceği müjdelendiğine göre; hiç Cehennem’e girmemiş ve Allah’ın gazabına uğramamış A’raf ehlinin inşaallah öncelikli olarak, ehl-i Cennet olduklarını Allah’ın rahmetinden ummaktayız.

Dipnotlar:
1- Sözler, 54.
2- A’raf Sûresi, 7/46,47,48,49.
3- İhyâ, 4/57.
4- R. Sâlihîn, 1881.