Allah’ın adını anmadan yemeyin!

Mehmet Soydan: “17. Lem’a’nın 14. Notasının 4. Meselesinde; “Eğer o sebep ihtiyar sahibi ise, o Bismillâh demeli, sonra ondan al. Yoksa alma. Çünkü, “vela te’külû mimma lem yüzkerismullahi aleyh” âyetinin mânâ-yı sarihinden başka bir mânâ-yı işarîsi şudur ki: “Mün’im-i Hakikîyi hatıra getirmeyen ve O’nun namıyla verilmeyen nimeti yemeyiniz” demektir.” diyor. Âyet meali de, “Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanın etini yemeyin”(En’am, 121). Âyeti tefsir ederken, “Yoksa alma” diyor. Ama Üstad da Şafiî Mezhebi’ne mensup ve Şafiî Mezhebi’nde besmelesiz kesilen ete ruhsat var. Bu müşkülü halledebilir misiniz?”

Allah’ın Adını Anmak

Biz Allah’tan geldik, Allah’a dönüyoruz. Allah’ın adını anmak bizim için ibadettir.

Allah’ın adını anmamızı Kur’ân da emrediyor. Allah’ın adını anan kimse de Allah tarafından anılır.

Kur’ân buyuruyor ki: “Beni anın, Ben de sizi anayım. Ve Bana şükredin. Sakın nankörlük etmeyin.” 1

Bir diğer âyet de şöyledir: “Onlar iman eden ve kalpleri Allah’ı anmakla huzur bulan kimselerdir. Haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşur.” 2

Allah’ın adı hayatımızla o kadar iç içedir ki, biz –maazallah- inkârla, küfürle veya günahla O’ndan uzaklaşsak bile, O göz açıp kapama süresi kadar bile bizden ayrılmaz. Allah’ın isimleri bir an kâinattan ellerini çekseler, kâinat o an mahvolur. 3

Allah’ın Adının Anılmadığı İşler Hayır Getirmez

Allah’ın adı mukaddestir ve yücedir. 4 Cenab-ı Hak, isminin her an tesbih edilmesini 5, sabah-akşam Allah’ın anılmasını 6, okumaya kendi ismiyle başlanmasını emreder. 7 Kur’ân, kurbanlık hayvanları boğazlarken 8, hayvanları keserken 9 Allah’ın isminin anılmasını ister. Evlerde ve ibadet yerlerinde Allah’ın isminin anılmasını ister. 10

Dinimizde bütün hayırlı işlere Allah’ın ismiyle başlanır ve O’nun ismiyle bitirilir. 11 O’nun ismi zikredilmeden başlanan işler hayırla sonuçlanmaz. 12

Aklın ve kalbin imtizacıyla okuyucusuna harika bir tefekkür yaşatan Risale-i Nur’u okudukça Allah’ı adının âlemin ufkunda ve kalbinizde yükseldiğini hissediyorsunuz.

Gaflet de Etmemeli, Vesvese de

Üstad Hazretleri bağ, bahçe, ağaç gibi ihtiyar ve irade sahibi olmayan şeylerin, verdiklerini Allah namına verdiklerini söyler. Dolayısıyla, topraktan ürün alırken veya ağaçtan meyve koparırken bizim besmele çekmemiz lâzımdır ve bu yeterlidir.

Fakat eğer aldığın kimse ihtiyar ve irade sahibi birisi ise, yani bir insandan bir şey alıyor isen, bu durumda sana o şeyi veren adam bunu Allah namına vermelidir. Çünkü hangi şey olursa olsun yaratan, veren, ikram eden Allah’tır. Eğer veren gaflet ederek Allah’ın adını anmamışsa, sen gaflet etme, Allah’ın adını an, sonra onu al! Yani veren de, alan da Bismillahirrahmanirrahîm demelidir. Veren gaflet edip dememişse, alan demelidir.

Hazret-i Üstad, “yoksa alma!” ifadesine az sonra açıklama getiriyor: “Eğer o Bismillah demiyor, fakat sen de almaya muhtaç isen; sen Bismillah de, onun başı üstünde rahmet-i İlâhiyenin elini gör, şükür ile öp, ondan al.” 13

Dört mezhepte besmelesiz kesilen ete şer’î ruhsat şöyle vardır: Müslüman birisi kesim yapmışsa, onun besmele çektiği konusunda hüsn-ü zan edilir. Aksini düşünmek su-i zandır ve vesvesedir. Buna izin yoktur. Dolayısıyla besmele çekilir ve alınır.

DUÂ

Allah’ım! İşimde ve ibadetimde gafletten, dalgınlıktan, unutmaktan, sehivden, yanılmaktan Sana sığınırım! Kusurlarım dolayısıyla ibadetlerimi yüzüme vurma! Âmin.

Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi: 152.
2- Ra’d Sûresi: 28.
3- Lem’alar, s. 337.
4- Rahmân Sûresi, 55/78.
5- Vâkıa Sûresi, 56/74; Hakka Sûresi, 69/52.
6- İnsan Sûresi, 76/25.
7- Alak Sûresi, 96/1.
8- Hacc Sûresi, 22/34.
9- En’am Sûresi, 6/121.
10 – Nûr Sûresi, 24/36.
11- Sözler, s. 11.
12- İbn-i Mâce, Sünen, 1/616.
13- Lem’alar, s. 134.