Uykuya girişte sünnet olan davranışlar

“Uykuya girerken uyacağımız sünnetler nelerdir?”

İnsan yaratılışı gereği gündüz çalışmakta ve yorulmakta; gece ise dinlenmek için uyumaktadır. Bünyemiz uykuya ve dinlenmeye muhtaçtır. Kur’ân’da Cenâb-ı Hak, “Uykunuzu dinlenme vakti kıldık.” 1 âyetiyle bu nimete ve bu beşerî ihtiyaca işâret eder.
Diğer yandan, günde en az altı saat uyuyan bir insan, ömrünün en az dörtte birini uyku ile geçiriyor demektir. Ki, küçük bir rakam değildir. Hayatımızda böylesine önemli bir yere sahip olan uykuya sünnet-i seniyye gözetilerek girilirse, âdî bir hareketten ibâret olan uykumuza–-İnşâallah

—ibâdet mahiyeti kazandırmamız mümkün olacaktır.
Yatma esnasında uymamız tavsiye edilen başlıca sünnet-i seniyeler: Yatağa abdestli girmek, sağ yanı üzerine yatmak ve yatarken “Eûzü-Besmele” çekerek duâ etmektir.

* Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Yatağa vardığında önce namaz abdesti gibi abdest al. Sonra sağ tarafına uzan ve şu duâyı oku: ‘Allahümme eslemtü nefsî ileyke. Ve veccehtü vechî ileyke. Ve fevvadtü emrî ileyke. Ve elce’tü zahrî ileyke rağbeten ve rahbeten ileyke. Lâ melce’e ve lâ mencâ minke illâ ileyke. Âmentü bikitâbike’llezî enzelte ve nebiyyike’llezî erselte.” Mânâsı: “Allah’ım, nefsimi Sana teslim ettim. Yüzümü Sana çevirdim. İşimi Sana bıraktım. Sırtımı Sana dayadım. Senden hem rahmetini umuyorum, hem korkuyorum. Senden sığınacağım ve kurtuluş bulacağım yer, Senden başkası değildir. İndirdiğin kitabına inandım. Gönderdiğin Peygamberine îmân ettim.” Eğer o gece ölecek olursan, İslâm fıtratı üzerine ölmüş olursun. Bu sözleri, yatarken söylediğin sözlerin sonuncusu kıl.”2

OKU:   Kur´ân´da ve sünnette namaz

* Hazret-i Âişe (ra) bildirmiştir: Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (asm) her gece yatağa girdiği zaman iki elini birleştirerek, “Kul hüva’llâhü Ehad”, “Kul Eûzü Birabbi’l-Felâk” ve “Kul Eûzü Birabbi’n-Nâs” Sûrelerini okur ve ellerine nefes verirdi. Sonra iki eliyle vücudundan yetiştiği yerleri; başını, yüzünü, vücudunun önünü, arkasını sıvazlar ve meshederdi. Bunu üç defa tekrarlardı.” 3

* Kezâ Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Temiz ve abdestli olarak uyuyan kimse, gündüz nafile olarak oruç tutup, gece ibâdet yapan kimse gibidir.” 4

* Keza Resûl-i Ekrem (asm) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz yatarken sağ tarafı üzerine yatsın. Sonra şu duâyı okusun: ‘Bismike Rabbî. Veda’tü cenbî, Ve bike’rfe’uhû. İn emsekte nefsî ferhamhâ. Ve in erseltehâ fe’hfızhâ bimâ tehfezu bihî ıbâdeke’s-sâlihîn.‘ Mânâsı: ‘Rabb’im, isminle yanımı yere koydum, adınla kaldıracağım. Eğer ruhumu alırsan, ona merhamet et. Eğer almazsan, iyi kullarını muhafaza ettiğin gibi muhafaza et.’”  5

* Huzeyfe (ra) bildirmiştir: Allah Resûlü (asm) gece yatağına girdiği vakit sağ elini yanağının altına koyardı. Sonra şu duâyı okurdu: “Allahümme bismike emûtü ve ahyâ.” Mânâsı: “Allah’ım, isminle ölürüm, isminle dirilirim.” Uyandığı vakit ise, “Elhamdülillâhi’llezî ahyânâ ba’demâ emâtenâ ve ileyhi’n-nüşûr.” Mânâsı: “Hamd, bizi öldükten sonra dirilten Allah’a mahsustur. Son gidiş de ancak O’nadır.” 6

* Yine Peygamber Efendimiz (asm) yatarken “Âyete’l-Kürsî” okuyan kişi için, Allah’ın sabaha kadar bir muhafız görevlendirdiğini, onu tehlikelerden emin kıldığını ve ona şeytanın yaklaşamayacağını bildirmiştir.7
Görüldüğü gibi, uykuya girerken okunan duâların genelinde Allah’a sığınma, ölüm ve diriliş temâları işlenmiştir. Çünkü uyku ölümün küçük kardeşidir ve uyku hâlinde alıp verdiğimiz nefesler bilinç dışıdır. Bu duâlardan herhangi birini veya bir kaçını okuduğumuzda, sünnet-i seniyye üzere Allah’a sığınmış oluruz.
Yatarken Peygamber Efendimiz’in (asm) hoşlanmadığı tek davranış, yüzükoyun, yani karnı üzeri yatmaktır. Allah Resûlü (asm) karnı üzerine yatıştan Allah’ın râzı olmadığını bildirmiştir. 8 Bunun dışında diğer yatış biçimleri mubah bulunmaktadır.
Bilindiği gibi kalbimiz sol yanımızdadır. Sol yanımız veya karnımız üzerine yattığımız zaman, uyku hâlinde kalbimize baskı yapmaktan kendimizi koruyamayız. Sıkışan ve rahat çalışması engellenen kalbimiz ise bize uykuda rahat yüzü göstermez; kâbuslar yaşatır. Sabahleyin dinlenmiş olarak değil, tam tersine yorgun olarak uyanırız. Ve bu yorgunluk, gün boyu bütün işlerimizi, verimliliğimizi, aktivitemizi, başarımızı ve iş heyecanımızı engeller.

DUÂ

OKU:   Said Nursî’yi anlamak bu mudur?

Ey Rabb-i Rahîm! Uykumuzu dinlenme kıl, gaflet kılma! Bizi gaflet uykusundan koru! Gece uykusuna girmeden sünneti yaşama idraki; ölüm uykusuna girmeden, iman-ı tahkik, îmân-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime ver! Hayatta bize sâlih amellerde istikamet ver! Ölümde bize rahmetle muâmele buyur! Hayatta ve ölümde bizi rızandan ayırma! Âmîn.

Dipnotlar:

1- Nebe’ Sûresi, 78/9.
2- Buhârî, Vüdû, 183; Riyâzu’s-Sâlihîn, 80, 811, 812.
3- Buhârî, Kur’ân’ın Fazîletleri, 1772.
4- Câmiü’s-Sağîr, 2/2607.
5- A.g.e., 1/292.
6- Riyâzu’s-Sâlihîn, Uyku, 814.
7- Buhârî, Vekâlet, 10.
8- Riyâzu’s-Sâlihîn, 815.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir