Ene, zerre ve Besmele

Murad Bey: “Üstad Hazretlerinin, ene ve zerre bahislerini aynı risâlenin iki bölümünde izah etmiş olmasının hikmeti nedir?” Risâle-i Nur’dan Otuzuncu Söz “ene”ye ve “zerre”ye tahsis edilmiştir. Birinci Maksad’da ene’nin mâhiyeti ve gizli bilinmeyenleri, İkinci Maksad’da ise zerrenin mâhiyeti ve gizli bilinmeyenleri hârika bir biçimde keşfedilmiştir. Üstad Hazretleri ene’yi, “Biz emâneti

Devamı

Bir hava zerresindeki mu’cize

Ahmet Bey: “Hüve Nüktesinde geçen ‘tırnak kadar olan hüve lâfzındaki havada, küçücük mikyasta, bütün dünyada mevcud telefonların, telgrafların, radyoların ve hadsiz ve muhtelif konuşmaların merkezleri, santralları, âhize ve nâkilelerinin bulunması’ meselesini açıklar mısınız?” Kur’ân, “Hiçbir şey yoktur ki, O’na hamd edip, O’nu tesbih ediyor olmasın”1 buyuruyor. Üstad Bedîüzzaman Saîd Nursî

Devamı

Küreleri yutan zerreler

Emine Hanım: “On Yedinci Lem’a’nın 14. Notasının 3. Remzinin son paragrafında bahsedilen, ‘Madem böyledir; hazer et. Dikkatle bas. Batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem’a, bir işârette, bir öpmekte batma’ cümlesinde ne anlatılmak istenmektedir?” On Yedinci Lem’a’nın On Dördüncü Notasının Üçüncü Remzi, insanın çok ince, çok derin,

Devamı

Atomlar neden hareket ederler?

Ağrı’dan okuyucumuz: “Zerreler dev görevler yapıyorlar ve her birisinin hareketi Allah’ın emrinin bir imlâsı demek ise, bu görev ve imlâ ne zaman bitiyor? Bu özellikler tek bir zerreye mi âit, yoksa tüm zerrelere mi? Bir zerre tüm görevleri yapabilir mi? Yoksa bir devr-i dâim mi var?”   Zerreler bahsi Otuzuncu

Devamı

Kâlû belâyı neden hatırlamıyoruz?

Ordu/Fatsa’dan Harun Erdem: “Kâlû Belâ nedir? Neden hatırlamıyoruz?”   Kâlû Belâ, bir Kur’ân deyimidir. İnsanların, ebediyet âleminde birer zerre halinde yaratılarak İlâhî programa girdiği ilk zamanda gerçekleşen bir olaya ışık tutar.1 Söz konusu olay, Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda insanların ilk duruşları, Allah’ın sorgusuna ilk muhatap oluşları, ilk imtihanları ve Rabb-i Rahîm’e

Devamı

Hiçbir amel karşılıksız kalmayacaktır!

Harun Bey: “Zilzal Sûresinin kısaca açıklamasını yapar mısınız?” Davranışlarımızın karşılığına, bedeline, müeyyidesine ceza diyoruz. Cezayı kaldırmak aftır. Cezayı şiddetlendirmek ve arttırmak da zulümdür. Kur’ân şüphesiz affı ve bağışlamayı tavsiye eder. Kur’ân’a göre öncelikle birbirimizi bağışlamalıyız. Fazilet budur. Eğer bağışlayamayacak isek, Kur’ân’ın ceza ölçüsü oranında ceza isteme hakkımız vardır. Bu oranı

Devamı