Güneş hareket eden bir meyvedardır

Mustafa Kertmen: “Muhakemat’ta geçen, “müteharrik olan küre-i zemine ve cereyanıyla beraber müstakarrında istikrar eden Şems’e…”1 cümlesinde dünyanın hareketli, güneşin müstakar olduğundan bahsediyor. Bu kısmı açar mısınız?” Malumdur ki dünya da güneş de hareketlidir. Bu cümlede de güneşin, mihverinde istikrar bulduğunu, yani hareketinin bir nizam içinde bir karara ve istikrara kavuştuğunu anlıyoruz.

Devamı

Muhakemattan hayat prensipleri

Nihat Bey: “Muhakemat’ın 21. sayfasında yer alan hatimede “haczetmesine de sebep olur.” cümlesini nasıl anlamalıyız?” Bediüzzaman Said Nursî, bahsettiğiniz Hatime’de bazı göreneklerimizi İlâhî kurallarla tadil ediyor. Yani eleştirip doğrusunu gösteriyor. Cümleleri tek tek ele alalım: İhsan-ı İlahÎ Kişiye Yeter! “İhsan-ı İlâhîden fazla ihsan, ihsan değildir.”1 Kişiyi şımartmayacak, şükrüne vesile olacak

Devamı

Muhakemat göreneklerimize çeki düzen veriyor

Nihat Bey: “Muhakemat’ın 21. sayfasında yer alan hatimede ‘haczetmesine de sebep olur’ cümlesini nasıl anlamalıyız?” Bediüzzaman Said Nursî, bahsettiğiniz Hatime’de bazı göreneklerimizi İlâhî kurallarla tadil ediyor. Yani eleştirip doğrusunu gösteriyor. Cümleleri tek tek ele alalım: İHSAN-I İLÂHÎ KİŞİYE YETER! “İhsan-ı İlâhîden fazla ihsan, ihsan değildir.”1 Kişiyi şımartmayacak, şükrüne vesile olacak

Devamı

Bir demet hakikat balı

Konya Seydişehir’den Nihat Sarıaltın: “Muhakemat sayfa 21’deki Hatimede ‘haczetmesine de sebep olur’ cümlesini nasıl anlamalıyız?” Bediüzzaman, bahsettiğiniz Hatime’de bazı içtimaî kural ve alışkanlıklarımızı İlâhî kurallarla tadil ediyor. Yani eleştirip doğrusunu gösteriyor. Cümleleri tek tek ele alalım: İHSAN-I İLÂHÎ KİŞİYE YETER! “İhsan-ı İlâhîden fazla ihsan, ihsan değildir.”1 Kişiyi şımartmayacak, şükrüne vesile

Devamı

Muhakemat’ta mecaz ve hakikat

Rüştü Bey: “Muhakemât’tan Beşinci Mukaddime’nin izahını yapar mısınız?” Edebî sanatlar, hakikatlerin anlaşılmasında birer merdiven, birer basamak vazifesi yaparlar. Kendileri hakikat değildirler, hedef değildirler, maksut değildirler; Fakat hakikate ulaştıran vasıtadırlar. Derin mânâların taşıyıcısıdırlar. Hedefe götüren araçtırlar. Maksuda götüren yoldurlar. Yol maksut zannedilmemeli, araç hedef kabul edilmemeli, vasıta ve basamak maksat yapılmamalı,

Devamı