Şerden hayır çıkar mı?

Hamdi Bey: “Şerden hayır çıkar mı? Bu ne demektir?”

HAYIR VE ŞER ALLAH’TANDIR 

İman etmişiz ki, hayır ve şer Allah’tandır. Bir şey şer de olsa, eğer Allah’tan ise, o şeyde netice itibariyle hayır vardır. Nitekim, şer zannettiğimiz çoğu şeyde uzun zaman geçmeden hayır olduğunu kendimiz de görürüz. Hayır gördüğümüz şeyde ise bazen şerlerin olduğu yine kendi tecrübelerimizle sabittir.

Bu durumda musibet her yönüyle şer değildir. Musibet istenmez. Ama Cenab-ı Hak verirse, ondan hayır ummak mü’minin güzel hasletidir. Mesela sabrederse, ibret alırsa kazanır.1

Peygamber Efendimiz (asm) şerde hayır müjdeleyen bir peygamberdir. Buyuruyor ki:

-“Ümmetim, merhamete uğramıştır. Ahirette azap görmeyecektir. Onun azabı, dünyada başına gelen fitneler, musibetler, depremler ve masum yere öldürülmelerdir.”2

-“Bir Müslüman’a herhangi bir musibet, bir sıkıntı, bir keder, bir üzüntü, bir eziyet, bir gam dokunursa, hatta kendisine bir diken bile batarsa, mutlaka Allah bunlarla onun günahlarını bağışlar.”3

Kur’ân da, şerden hayır çıkabileceğini, hayırdan da şer çıkabileceğini müjdeliyor.4

ŞEHİT SEVABI GETİRİYOR  

Dünya olarak bir şok yaşıyoruz. Gözle bile görünmeyen bir virüs, bütün dünyayı teyakkuza geçirdi.

Bu bir şerdir. Bundan hayır çıkar mı? Çıkar.

Mesela, bu musibetten ölen ehl-i imanın diğer bütün musibet ve hastalıklarda ölenler gibi şehit sayılması bir hayırdır.5 Belki bu hayra başka şekilde ulaşamayacaktı. Bu şer ona Allah katında derece kazandırdı ise, netice itibariyle onun için hayır olmuştur. Yakınları da sabır ve dirayet göstererek ve dua ederek hayra ulaşırlar.

OKU:   Maddî zararların âhirette karşılığı var mı?

Peygamber Efendimiz’den (asm) şerri hayra çeviren bir müjde de şöyledir: “Taun hastalığı, Allah’ın dilediği kimseleri kendisiyle cezalandırdığı bir çeşit azaptı. Allah onu mü’minler için rahmet kıldı. Bu sebeple tauna yakalanmış bir kul, başına gelene sabrederek ve ecrini Allah’tan bekleyerek bulunduğu yerde ikamete devam eder ve başına ancak Allah ne takdir etmişse onun geleceğini bilirse, kendisine şehit sevabı verilir.”6 Buradaki taun bu gün için koronavirüstür. Demek tedbir almak ve evde kalmak şehit sevabı kazandırıyor.

BAŞKA BAŞLICA HAYIRLAR   

Bu koronavirüs şerrinden, başka hayırlar da çıkarılabilir. Ezcümle:

1-Barışın, sevginin, paylaşmanın, yardımlaşmanın, merhametin önemli insani değerler olduğunu anladık.

2-İnziva etmekle, evimize ve kendimize dönmekle ihmal ettiğimiz aile değerlerini fark ettik.

3-Temizliğin farz oluşunun hikmetini, abdestin, guslün ve taharetin ibadet için şart olmasının yanında, sağlığı koruyucu faktörü de bulunduğunu anladık.

4-Tedbirin ve esbaba teşebbüsün tevekkülün ilk basamağı olduğunu idrak ettik.

5-İnsanın minicik bir virüse yenilebileceğini, insanın aciz olduğunu anladık.

6-Allah’ın insana virüsü yenecek ilim, kudret ve irade verdiğini gördük.

7-Dünyanın fani, ölümün yakın olduğunu fehmettik.

8-İslam’ın hak din olduğunu, zulüm gören Müslüman’ın masum olduğunu, günahsız kimseye zulmetmeye hakkımızın olmadığını anladık.

9-Adaletle yükümlü olduğumuzu, zulmün Allah’ın gazabını çekeceğini fark ettik.

10-Savaşın hak olmadıkça katliam olduğunu anladık.

11-Ne kadar oyun ve hile ile iş yapıyor olsak da, Allah’ın hilesinin, bizim hilemizi yendiğini gördük.

OKU:   Tedbir ve deprem

12-Kâbe dâhil beytullah vasıflı tüm mabetlerin bize küsmesi üzerine günahlarımızı, cürmümüzü, zulmümüzü hatırladık. Günahımıza tövbe fırsatımız oldu.

13-Bir hikmet boyutu da Nurcular için söz konusudur. Ellerinde bir deva hazinesi olan Hastalar Risalesini mümkün olan her dünya diline ivedi olarak tercüme edip dünya çapında bir hizmete imza atabilirler. Böyle bir hizmeti insanlık bekliyor. Bunu Nurcuların başarması büyük bir fal-i hayır olur.

Bunca hayrı başka nasıl elde edecektik? Bununla beraber, bu musibetin bir an önce vazifesini bitirip dünyamızı terk etmesi Cenab-ı Hak’tan niyazımızdır.

Dipnotlar:
1- Müslim, Zühd, 64; Dârim, Rikâk, 61.35.
2 -Ebu Davud, Fiten, 7.
3 -Buharî, Marda,1; Müslim, Bir, 52.
4- Bakara Suresi: 216.
5- Lem’alar, s. 337.
6 -Buhârî, Tıb 31; Ayrıca bk. Buhârî, Enbiyâ 54; Kader 15; Müslim, Selâm 92-95.

 

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir