Sahabelere Neden Yetişilmez?

Yozgat/Yerköy´den Yasemin Çınar: ““Sahâbelere fazîletçe yetişilebilir mi? Yetişilemez ise neden?” İsim belirtmeyen okuyucumuz: “Cennetle müjdelenen sahabeler kimlerdir?”

Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifâdesiyle, peygamberlerden sonra insan oğlunun en fazîletlileri Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sahabeleridir. Sahâbelerin mertebesine hiçbir şekilde yetişilmez. Çünkü onlar Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ı “peygamber” olarak görmülşer, îmân etmişler ve “sohbeti” ile müşerref olmuşlardır. Peygamber (S.A.V)sohbeti onlara, sâir evliyânın senelerle seyr ü sülûkla elde ettikleri feyze ve nûra, “bir dakikada” ulaştıran bir mertebe ve yükseliş vermiştir.1

Sahabeler içerisinde sağlığında Cennetle müjdelenenlere “aşere-i mübeşşere” denir. Bunlar şunlardır:

1- Hazret-i Ebû Bekir, 2- Hazret-i Ömer, 3- Hazret-i Osman, 4- Hazret-i Ali, 5- Hazret-i Abdurrahman bin Avf, 6- Hazret-i Ubeyde bin Cerrah, 7- Hazret-i Said bin Zeyd, 8- Hazret-i Sa’d bin Ebî Vakkas, 9- Hazret-i Ubeydullah bin Talha, 10- Hazret-i Zübeyir bin Avvâm (Radiyallahü Anhüm)dür.

Ebû Mûsâ el-Eş’ârî Radiyallahü Anh anlatmıştır: “Bir gün evden çıktım ve içimden: “Vallahi bu gün Resûlullah Aleyhissalâtü Vessselâm’dan ayrılmayacağım ve bütün gün onunla birlikte olacağım” diye ahdettim. (Ebû Mûsâ (R.A) mescide geliyor, Hazret-i Peygamber’i (S.A.V) soruyor. Ona: ‘Resûlullah (S.A.V) mescitten çıktı ve şu yöne doğru gitti’ diyorlar.) Bunun üzerine ben de mescitten çıktım ve Resûlullah’ı (S.A.V) sora sora izi üzerinde gittim. Nihâyet Resûlullah’ı (S.A.V) Erîs kuyusunun bahçesinde buldum. Bu bahçenin kapısı hurma dalından yapılmıştı. Resûlullah (S.A.V) abdest aldı ve Erîs kuyusunun ağzına serinlemek için oturdu. Ben de kalkıp Resûlullah’ın (S.A.V) yanına vardım. Resûlullah’a (S.A.V) selâm verdim. Sonra geri dönüp kapının yanına oturdum. Kendi kendime:

“Bugün ben Resûlullah’ın (S.A.V) kapıcısı olayım” diye karar verdim. Bu sırada Ebû Bekir (R.A) geldi. Kapıyı itti. Ben:

“Kimdi o?” dedim. O:

“Ebû Bekir (R.A)” dedi. Ben:

“Biraz müsaade et” dedim. Sonra gittim:

“Yâ Resûlallah (S.A.V) ! Kapıda bekleyen Ebû Bekir (R.A)’dir. Yanınıza gelmek için izin istiyor” dedim. Resûlullah (S.A.V):

“Ona izin ver ve kendisini Cennetle müjdele!” buyurdu. Hemen geriye döndüm ve:

“Gir!” dedim. Sonra: “Resûlullah (S.A.V) seni Cennet’le müjdeliyor” dedim. Ebû Bekir (R.A) girdi ve Hazret-i Peygamber’in (S.A.V) sağ yanına oturdu. Ben kapıya döndüm. Kapı tekrar çaldı. Ben:

“Kimdir o?” dedim. O:

“Ömer bin Hattab’tır (R.A).” dedi. Ben:

“Biraz bekle!” dedim. Sonra Resûlullah’a (S.A.V) geldim, selâm verdim ve:

“Yâ Resûlallah (S.A.V) ! Ömer (R.A) bekliyor. Yanınıza gelmek için izin istiyor” dedim. Resûlullah (S.A.V):

“Ona izin ver ve kendisini Cennet’le müjdele” buyurdu.

Ömer (R.A)’e geldim ve:

“Buyur” dedim. Sonra: “Resûlullah (S.A.V) seni Cennet’le müjdeliyor” diye haber verdim. Ömer (R.A) girdi ve Resûlullah (S.A.V)’ın sol yanına oturdu. Ben kapıya döndüm. Az sonra kapı yeniden çalındı. Kardeşim abdest alıp bana yetişecekti. Gelenin o olmasını diledim.

“Kimdir o?” dedim. O:

“Osman bin Affan (R.A)” dedi. Ben:

“Biraz bekle” dedim. Ve Hazret-i Peygamber’e (S.A.V) gelip haber verdim. Resûlullah (S.A.V):

“Ona izin ver ve kendisine isâbet edecek olan belâ ve musîbetle birlikte Cennet’le müjdele” buyurdu.

Döndüm ve Hazret-i Osman’a (R.A):

“Gir” dedim. “Resûlullah (S.A.V) seni, sana isâbet edecek olan belâ ve musîbetle birlikte Cennet’le müjdeliyor” diye ilâve ettim.

O da girdi ve Resûlullah’ın (S.A.V) karşısına oturdu.”2

Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vessselâm gerek Hazret-i Ali’nin (R.A) fazileti ile ilgili olarak, gerekse sâir sahabelerin faziletleri ile ilgili olarak çok müjdelerde bulunmuştur. Meselâ, Hazret-i Ali’ye (R.A) hitaben: “Senin bana yakınlığın, Hârûn’un Mûsâ’ya yakınlığı gibidir. şu kadar ki, benden sonra Peygamber yoktur”3 buyurduğu meşhurdur.

Allah(C.C) hepsinden râzı olsun. Âmîn.

Dipnot:
1- Sözler, s. 451;
2- Müslim, Fadâili’s-Sahâbe, 29;
3- Müslim, Fadâili’s-Sahâbe, 30