Kur’an kadına vurmak hakkında ne diyor?

İzmir’den Rumeysa Hanım: “Nisa Suresinde kadına vurulmasının onaylanması ne anlama geliyor?”

NÜŞUZ HALİNDE

Anlamakta güçlük çekilen ayetin meali şöyledir

“Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara öğüt verin, sonra yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) vurun.”1

Bu ayetin iniş sebebi olarak şu vak’a anlatılır:

Ensardan Sa’d b. Rebî’, asi olan karısına bir tokat vurmuş, kayınpederi de damadını, Hz. Peygamber (asm)’e şikâyet etmişti.

Peygamberimiz (asm) “Kadın da aynı şekilde kocasına vursun.” buyurdu. Fakat daha emir yerine getirilmeden bu ayet nazil oldu ve Peygamber Efendimiz (asm) emrini geri aldı.2 Nüşuz; hırçınlık, isyankârlık, kötü huyluluk, kavgacılık, edepsizlik, şirretlik ve aile hukukuna uymama gibi anlamlara geliyor. Böyle durumlarda ailede disiplini sağlayacak ve söz dinletecek bir otorite gerekiyor.

Kur’ân bu otoriteyi evin reisi olan erkeğe veriyor.

Hemen akılara “peki erkek böyle nüşuz içinde olursa…?” sorusu geldiğini duyar gibiyim. Bu durumda aynı yolların aynı üslup içinde kadına da tavsiye edildiğini ayetten çıkarabiliriz. Çünkü ayetin ifadesi emir değil, ibahedir. Yani gerektiğinde nüşuzla ilgili tedbiri eşlere bırakmış, eşin birinin nüşuzu halinde diğer eşin bu üç yol ile hareket edebileceğini söylemiştir.

Nüşuz Halinde

Adil yargının bulunduğu yerlerde böyle rahatsızlıkları yargıya taşımak da, “vurun” tavsiyesinin adil bir tecellisi olarak görülmelidir.

SEVGİ, ŞEFKAT VE MERHAMET HUKUKU

Ayetin üslubundan buradaki vurmada terör, şiddet, kan, kin, husumet, düşmanlık, yaralama ve öldürmeye yer olmadığını; bilakis sevgi, şefkat, merhamet, adalet ve hikmetin ön plâna çıktığını da öğrenmiş olmaktayız.

Bediüzzaman Hazretleri çocukla annesi arasında bir şefkat hukuku zikreder. Der ki: “Havfta lezzet vardır. Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse: “En leziz ve en tatlı hâletin nedir?” Belki diyecek: “Aczimi, zaafımı anlayıp, validemin tatlı tokadından korkarak, yine validemin şefkatli sinesine sığındığım hâlettir.”3

Malum karı koca arasındaki şefkat, sevgi ve merhamet aile yuvasının temelini teşkil ediyor. Bu şefkatin, sevginin ve merhametin bir hukukudur ki, Kur’ân, bu disiplin tedbirini mubah kılmıştır.

Meseleye böyle bakmaz da, feminist bir kafayla yaklaşırsak Kur’ân’ı anlayamayız.

MUBAH OLAN ÜÇ YOLUN AÇILIMI

Bu ayette önce iletişim tavsiye edilmiştir. Öğüt bir iletişimdir.

Bu iletişim şu unsurları ihtiva ediyor:

a)Eğer nüşuz haram bir alanda değilse:

1-Olduğu gibi bırak, eşini böyle sev ve böyle kabul et.

2-Eşinin iyi huyları yüzde elliden fazla ise bununla yetin. Kötü huylarına sabret.

Aynı Kur’ân buyuruyor ki: “Kadınlarla iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa, olabilir ki hoşunuza gitmeyen bir şeyde Allah birçok hayır dilemiştir.”4

Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki:

“Kadın eğe kemiği gibidir. Onu doğrultursan kırarsın; onu sevmek istersen bu eğrilik devam ederken sevebilirsin”5 Keza bir diğer hadis: “Hiçbir kimse, karısına buğzetmesin; zira hoşlanmadığı huyları varsa buna karşılık hoşlanacağı huyları da vardır.”6

KADINLARINIZI DÖVMEYİNİZ!

b)Eğer nüşuz haram bir alanda yapılıyor ise:

1)İyiliğin en güzelini göster.7 2)Onu kınamaktan ve ayıplamaktan sakın. 3)Onu affet.

4)Ona müsamaha göster. 5)Sabret. 6)Dua et. 7)Onunla düzgünce konuş ve tövbeye davet et. 8)Ona zaman tanı. 9)Olmuyorsa yatağını ayır. 10)Olmuyor ve ayrılmak da istemiyorsan, seviyorsan, yuvanı bozmak istemiyorsan, sevginin ve yuvanın hatırı için, iş şefkatli ve tatlı bir tokada kalmış demektir. Fakat bu tokat emir değil, ibahedir. Yani mubah kılmadır. Bu ibaheyi de Peygamber Efendimiz (asm) şu hadisiyle kayıt altına almış ve mücbir bir sebep olmadıkça yasaklamıştır: “Kadınlarınızı dövmeyiniz. Kadınlarını döven erkekler iyilerden değildir.”8 “Gündüz karısını köle gibi kırbaçlayan birisi, akşam onunla aynı yatağa nasıl girecek?”9

Dipnotlar:

1- Nisa Suresi: 34.
2- Cessâs, 188; İbnü’l-Arabî, 415.
3- Bediüzzaman, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 2004, s. 56.
4- Nisa Suresi: 19.
5 -Buhârî; Kitab’un-Nikâh ve Kitabu Bed’il-Halk, Müslim; Kitab’ur-Radâ, 1468, 59, 60 ve Nesaî. Riyaz’üs-Sâlihîn, 2/128.
6- Müslim; Kitab’ur-Rada, 1469; Riyaz’üs-Sâlihîn, 2/131.
7- Fussilet Suresi: 34.
8- Ebu Dâvud, Nikâh, 2146, İbn Mâce; 1985, Nesaî, Riyaz’üs-Sâlihîn, 2/136.
9 Buhari, Nikâh, 93; Ebu Davud, Nikah, 60