Allah katında, üzerimizdeki her hak, hak sahibine ait bir zimmettir. İnsanlara ait zimmetlerle, yani haklarla yaşamamız ise, gerçek bir risktir. Riskle yaşamak, tuzakla yaşamaktan farksız bir tehlikedir. Eğer biz, ayağımızdaki tuzağı çözmeye çalışmaz isek, dünyada veya âhirette bu tuzak ayağımıza muhakkak dolaşacak, bizi rehin alacak ve üzerimizde cirminden büyük tahribata sebep olacaktır. Bundan kurtuluş yoktur.
Öyleyse, ayağımıza dolaşmış bir tuzaktan farksız bulunan kul hakkını nasıl çözeceksek bir an önce çözerek, bu riski aşmalıyız. Biz çözme gayretinde olursak inşaallah Allah yardım eder.
Konuşma ve barışma imkânımız yok demek mümkün değildir. Eğer onun hakkı bizde rehinse, bu hak bizi rehin almadan gidip teslim edelim ve helâlleşelim. Muhatap gerçekten bulunamıyorsa veya ölmüşse, varsa varislerine ulaşalım. Varislerine de ulaşamıyorsak hayır kurumlarına sevabı onun nâmına olmak üzere bağışta bulunalım. Her iki halde de Allah’a tövbe ve istiğfar edelim.
Benzer konuda makaleler:
- Kul hakki affedilir mi?
- Üzerimizdeki zimmet: Kul hakkı
- Gıybet ile Kul hakkı
- Kul hakkı
- ‘Hasbünallahü ve nime’l vekil’ demekle kul hakkına girilmiş olunur mu?
- Ne yapınca zekâttan kaçırmış olunur?
- İki maaşlı ev
- Kurân okumaya çalışmak
- Allah´a tevekkül etmek
- Kur´ân´ı anlayarak okumak
- Kabir hayatı ve azabı üzerine ayeti kerimeler
- Hayat ve takdir
- Kabrin arkasındaki hayat ve azab
- Kul hakkından uzak durmalı
- Yaratan Allah’tır; sorumlu olan biziz!
çok teşekkür ederim çok iyiyidi ALLAH (CC) RAZI OLSUN iyi günler