İbadet Cennete girmek için mi yapılır

Mehmet Tabak: “Emirdağ Lâhikası’nda şöyle bir cümle vardır: ‘Zaten ibadet, Cennete girmek ve Cehennemden kurtulmak için kılınmaz; bozulur. Belki rızâ-yı İlâhî ve emr-i Rabbanî için yapılır.”1 ne demektir?”

Bu cümleyi sondan başa doğru okuyalım: İbadet rıza-yı İlâhî ve emr-i Rabbanî için yapılır. Cennete girmek ve Cehennemden kurtulmak için yapılmaz. Yapılsa bozulur.
Cennete girmek isteği ve Cehennemden kurtulma kaygısı ibadet için birer müşevvik olabilir. Kişiyi ibadet yapmaya teşvik eder. Bunda ibadete bir zarar yoktur. Bu cümle bunu ifade etmiyor.
İbadeti Allah’ın emri için yapan kişi, ibadetten sonra ellerini açar, kalbini açar ve Allah’tan Cennetini isteyebilir ve Cehenneminden kurtulmayı dileyebilir. Bunda da ibadete bir zarar yoktur. Bu cümle bunu da ifade etmiyor.
Bu cümle ibadeti bir Cennet veya Cehennem pazarlığı meydanına çevirmekten sakındırıyor. Eğer kişi sırf böyle bir niyetle ibadet yaparsa, ibadetinin ihlâsı bozulur, ibadeti halis olmaz demektir.
Bu cümleden ibadetin kendisi ifsad olur, ibadet fesada gider anlamı çıkarmamak gerekir. Çünkü bir kimse namazın içinde Cenneti düşünse veya Cenneti düşünerek şevk alıp Allah’ın emri niyetiyle namaz kılsa namazı bozulmaz. Nitekim Bediüzzaman Lem’alar’da, “Şevke gelip, o evradı sırf rıza-yı İlâhî için, âhiret için okusa zarar vermez.” buyuruyor.2
Bu cümle ile kendimizi tartabiliriz, tartmalıyız. Ama başkasının ibadeti ne için yaptığını yorumlamaya ve zan yürütmeye gitmeyiz, gidemeyiz. Bu su-i zandır ve günahtır.

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman, Emirdağ Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, Germany, 1994, s. 377.
2- Bediüzzaman, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, Germany, 1994, s. 136.