Fazla para

“Para ve banka” rumuzlu okuyucumuz: “Tasarruflarımızı önceden finans kurumlarında değerlendiriyorduk. Finans kurumlarının da kimisinin çökmesi güvenimizin kaybolmasına neden oldu. Bankalara zaten gidemiyoruz. Açıkça, faiz var. Ancak bir şey alabilmek için, belli bir birikime ulaşıncaya kadar paramızı bir şekilde değerini kaybettirmeden muhafaza etmemiz de gerekiyor. Bu durumda ya evde nakit para, döviz ve altın olarak saklayacağız, ya da bir bankada fâizsiz olarak döviz hesabı açtıracağız. Bunlardan birincisinde hırsızlık vb. nedenlerden dolayı problem ihtimali fazlaca var. İkinci şık olarak da paramızı bankada fâizsiz olarak değerlendirdiğimizde, fâiz almasak dahi bankaya destek olmuş oluyor muyuz? Bu şekilde paramızı muhafaza etmek mes’ûliyeti mûcip olur mu? Şâyet bu yol mes’ûliyetli ise, mes’ûliyetli olmayan yol sizce nedir?”

Çok mal/para başa belâ. Yoksa bu soru gündeminizde olmayacaktı. Tereddütlerinizde haklı olabilirsiniz. Fakat her şeye rağmen büsbütün çâresiz de sayılmazsınız. Tüm seçeneklerinizi yan yana koyarak bir tercih yapmanız mümkün. Meselâ gayr-i menkul almayı veya ticârete girmeyi tercihleriniz arasında saymamışsınız; aslında bu tür girişimler de olabilir. Ticâret yapmak sûretiyle hem topluma hizmet vermiş olursunuz, hem de paranız daha bereketli olarak, üstelik helâl olduğuna tereddüdünüz olmayan bir yolda artma imkânı bulur. Cesâret mi? Siz “Bismillah” deyin, halkın ihtiyacı olan bir malı satmaya başlayın; cesâretinizin açılacağını ve bereketle kazancınızın artacağını—Allah’ın izniyle—göreceksiniz.