Cennetten indirilen nimetler

Ankara’dan Kenan Kaya: “28. Lem’a 26. Nükte: Sekiz nevi hayvanat-ı mübarek diyor. Koyun keçi sığır ve deveden başka tavuk, kedi gibi mübarek hayvanlar bu listeye girer mi? Sanki orada girebileceği, bunların başlangıç olduğu gibi bir cümle okudum.”

CİSİMLEŞMİŞ NİMETLER    

Kur’ân, “en’âm” dediği hayvanların hangileri olduğunu isim isim açıklıyor: “(Onlar) sekiz eştir: Koyundan iki, keçiden iki… Deveden de iki, sığırdan da iki (yarattı.)…”1

Kur’ân dişili erkekli koyunu, keçiyi, sığırı ve deveyi “sekiz eş nimet hayvanı” sıfatıyla zikrediyor. Tavuk, kedi gibi hayvanların da mübarekiyeti varsa da, onların mübarekiyetleri başka noktalardadır. Onlar bu listeye girmezler.

Kur’ân bir diğer ayette de bu “sekiz eş” hayvanın Allah’ın rahmet hazinesinden insanlar için “indirildiğini” kaydeder. Ayet şöyledir: “Allah sizi bir tek nefisten (Âdem’den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş indirdi.”2

Bu ayette “yarattı.” ifadesi yerine, “indirdi.” ifadesinin tercih edilmesi üzerinde yoğunlaşan Bedîüzzaman, sekiz tür mübarek hayvanın insanlık için sırf rahmet hazinesinden, yani Cennetten sırf nimet olarak indirildiğini kaydeder.

Öyle ki, o mübarek hayvanlar bütün cihetleriyle bütün insanlığa nimettir. Kılından ve yününden evler, ev malzemeleri, çadırlar ve elbiseler; etinden güzel ve leziz yemekler; sütünden, yağından, yoğurdundan benzersiz derecede faydalı ve sıhhî gıda ürünleri; derilerinden giysiler, kürkler, ayakkabılar… Ve hatta gübrelerinden ziraat bitkilerinin rızkı, yiyeceği ve kullanacağı mineraller ve insanların gerek tezek olarak, gerekse bio-enerji olarak yakıtı elde edilmektedir ki, bu yönleriyle bu mübarek hayvanlar insanlık için cisimleşmiş birer nimet ve rahmet yumağıdır.

OKU:   Mevcudat tesbihatında şuur var mıdır?

RAHMET HAZİNESİNİN HEDİYELERİ

Bediüzzaman, yağmura “rahmet” dendiği gibi, eti yenen koyun, keçi, sığır ve deveye “en’âm” denilmesini, bu hayvanların her yönüyle nimet olduğuna işaret görür. Nasıl ki rahmet cisimleşmiş yağmur olmuş; nimet de cisimleşmiş keçi, koyun, sığır ve deve olmuşlar. Gerçi bu hayvanların maddeleri ve cismanî vücutları dünyada yaratılıyor. Fakat nimetiyet yönü ve rahmet manası bu hayvanlarda, maddî vücutlarının çok ötesinde olduğundan; “enzele” (=İndirdi) tabiriyle anlaşılıyor ki, Hâlık-ı Rahîm bu mübarek hayvanları doğrudan doğruya rahmet hazinesinin birer hediyesi olarak, yüksek rahmet mertebesinden ve manevî ve ulvî Cennetinden yeryüzüne indirmiştir.

Bedîüzzaman bunu şöyle örneklendirir:

Nasıl ki bazen çok kıymetsiz bir maddeye çok kıymetli bir sanat nakşedilebilir. Bu durumda o şeyin maddesi nazara alınmaz ve ona sanat noktasında kıymet verilir. Bazen de bunun tersi olabilir. Aynen bunun gibi bazen cismanî bir maddede o kadar nimet ve rahmet manası bulunur ki, yüz defa maddesinden ziyade ehemmiyetli oluyor. Âdeta cismanî maddesi gizlenir; hüküm nimet cihetine bakar.3

Diğer yandan; sivrisinekten yılana, akrepten kurta ve aslana kadar insanlara zarar veren ve korku salan bir yığın vahşi hayvana karşı; koca manda, koca öküz ve koca deve gibi mahlûkat insanın emrinden çıkmıyor. Hatta zayıf çocuğa kocaman bir devenin yuları verilirse, devenin itaat ettiği görülüyor.

RIZKINIZ SEMADADIR

Bu mübarek hayvanlar dünya hayvanları değil ki vahşet versin, korku salsın, zararı dokunsun! Bu hayvanlar bir manevî Cennetin hayvanlarıdırlar. Onun için her yönüyle faydalı ve zararsızdırlar. Bunların nimet ciheti yukarıdan, yani rahmet hazinesinden indiriliyor. Bu hayvanların yaşamaları rızık ile mümkündür. Rızıkları ottur. Otların rızıkları yağmurdur. Yağmur ki hayat kaynağıdır, rahmettir ve yağmur sema cihetinden gönderilmektedir. Kur’ân’ın “Rızkınız semadadır.”4 Ayeti de buna işaret ediyor.5

OKU:   Reenkarnasyon üzerine

Öyle ise denilebilir ki, zaten Cennetten indirilen bu hayvanlar Allah için kurban edilmekle aslında ölmüş olmuyorlar, yok olmuyorlar; bilakis, bir nevi şehâdet rütbesi kazanarak Cennetteki derecelerine dönüyorlar.

Dipnotlar:
1- En’âm Suresi: 142, 143, 144
2 -Zümer Suresi: 6
3- Lem’alar, s. 368
4 -Zâriyât Sûresi: 22
5- Lem’alar, s. 368, 369

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir