Cennet Ehli berzahta ne yapar?

“Yirmi Dokuzuncu Söz’de Mukaddime’nin son paragrafında geçen hadisin mânâsını ve konu ile bağlantısını kurar mısınız? Rûhun berzahtan Cennete gitmesi için kuşa girmesi, dünyaya gelmesi için sineğin içine girmesi mi gerekir?”

 

Yirmi Dokuzuncu Söz, “Melâike ve rûhâniyâtın vücûdu, insan ve hayvanların vücûdu kadar kat’îdir” cümlesiyle başlar ve baştan sona kadar ruhları, melekleri, görünmeyen varlıkları, kıyâmeti ve haşri ispat eder.

Bedîüzzaman Hazretleri işâret eder ki: Bir kısım cansız ve hayatsız gezegenler ve yıldızlardan tâ yağmur katrelerine kadar her bir varlık ve madde, bir kısım meleklerin ve rûhânî varlıkların bineğidirler. O melekler ve rûhânîler Allah’ın izniyle ve emriyle bu gezen cisimlere binerler, bizim de içinde bulunduğumuz şehâdet âlemini gezerler, bindikleri o maddenin ve cismin tesbîhâtını temsil ederler ve o cismin diliyle Allah’ı zikrederler. Demek, bazı hayat sahibi cisimler, kuşlar ve sinekler bazı ruhların tayyâreleridirler.

Nitekim, Peygamber Efendimiz (asm) buyurmuştur ki:

*“Ehl-i Cennet ruhları berzah âleminde yeşil kuşların cevflerine girerler ve Cennette gezerler.”1

* Ka’b İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Mü’minin ruhu, Cennet ağacında beslenen bir kuş olur. Yeniden dirilme gününde Allah onu cesedine döndürünceye kadar orada beslenir.”2

* İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ashabına şöyle dedi: ‘Uhud’da şehid olan kardeşleriniz var ya! Allah, onların ruhlarını yeşil kuşların içine koydu. Bunlar Cennetin nehirlerine giden, Cennet meyvelerinden yiyen ve Arşın gölgesine asılmış altından kandillere girip istirahat eden kuşlardır. Şehidler böylece güzel güzel yiyip içip dinlenince şöyle dediler: “Kardeşlerimize bizden kim haber götürecek ve bildirecek ki, bizler Cennette dirileriz, rızıklanıyoruz? Bu haber gitmeli ki onlar Cennete karşı isteksiz olmasınlar ve harpte korkak davranmasınlar!’”

OKU:   Cennette ibâdet

Allah Teâla onlara cevaben:

“Sizin haberinizi ben duyuracağım” buyurdu ve şu âyeti indirdi: “Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın bilakis onlar Rableri katında diridirler. Allah’ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar. Arkalarından kendilerine ulaşmayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler”3

Bu rivâyetleri tefsîr eden Üstad Hazretleri, bir kısım ruhların, bu kuşların ve sineklerin içlerine Allah’ın emriyle girerek cismânî âlemleri seyrettiklerini, o hayat sahibi cisimlerde bulunan göz, kulak gibi duygularla cismânî âlemdeki fıtrat ve yaratılış mu’cizelerini izlediklerini, onların husûsi zikirleriyle Allah’ı zikrettiklerini beyan eder.4

Mâlûm; berzah âlemi bir ara âlemdir. Henüz mahşer kurulmamış, henüz insanlar ve varlıklar diriltilmemiştir. Berzahta bulunan sâlih ruhlar, kendi istekleri ve Allah’ın izni çerçevesinde gezmektedirler. Dünyayı, yıldızları ve Cenneti temâşâ etmekte, Cennetten beslenmektedirler. Fakat, henüz kendi bedenleri diriltilmediğinden, gittikleri âlemin bedenli ve cismânî kuşçuklarının bedenleri içerisinde ve onların duyguları pencereleriyle gezip gördükleri anlaşılıyor.

Demek, ölmüş olan ehl-i Cennet ruhlarını Cenâb-ı Hak, bazan Cennet kuşlarının nezdinde Cennete, bazan da hayat sahibi kuşçukların uhdesinde ve bünyesinde dünyaya almakta ve bindikleri hayvancıkların gözleri ve kulaklarıyla yaratılış âyetlerini görmelerini, izlemelerini ve berâber bulundukları hayvanın dili ile Allah’ı zikretmelerini sağlamaktadır.

Dipnot:
1-Müslim, 3/1502;
2-Muvatta, Cenaiz 49, (1, 240); Nesâî- Cenaiz 117 (4, 108); İbnu Mace, Zühd 32, (4271);
3-Âyet: Âl-i İmrân, 169; Hadis: Ebu Dâvud, Cihâd 27, (2520;
4-Sözler, s. 466;

OKU:   Şeytanın cürm-ü meşhudu

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir