Çalışmak zorundayız

Kıbrıs’tan okuyucumuz: “Cenâb-ı Hak rızkımızı tayin ettiği halde neden çalışmak zorundayız?”

Çalışmak zorundayız. Çünkü:

1- İnsanız. Çalışmakla yükümlüyüz.

2- Çalışmak helâlinden istemek mânâsında bir fiilî duâdır. Haram kazançtan Allah’a sığınmak ve kazancın helâlini istemek bizim vazifemizdir.

3- Kendisinin ve çoluk çocuğunun helâl rızkı için alın teri dökenleri Cenâb-ı Allah sever.

4- Çalışmak Allah’ın emri ve bütün Peygamberlerin sünnetidir. Cenâb-ı Hak Kur’ân’da, “İnsan ancak çalıştığına erişir”1 buyurur.

5- Kazancımızdan başkalarını da yararlandırmak, başkalarına yardımcı olmak, başkalarını yedirmek, içirmek, giydirmek ve derdine derman olmak büyük sevaptır. Bu sevap ise çalışmakla elde edeceğimiz helâl kazanca bağlıdır.

Hazret-i İsa’dan (as) sonra gelmiş salihlerden olan Cercîs Aleyhisselâm helâl mal kazanmak için hiç durmadan ticaret eder, çalışır, kazanırdı. Herkesin zekâtını hesapladığı yıl sonu gelince o malının zekâtını değil, sermayesini hesaplar ve fakirlere dağıtırdı. Derdi ki:

“Benim çalışmam, pazarlara gidişim ve ticaretim ancak fakir fukara içindir. Eğer o maksadım olmasa bütün malımı fukaraya yağma ettirirdim.”2

6- Rızkın tamamen Allah’ın ikramı olduğunda şüphe yoktur. Rızkın tek zerresi bile bizim mülkümüz değildir. Yaratıcısı biz değiliz. İkram eden biz değiliz. Allah’ın yeryüzünde yarattığı rızkı Allah’ın bize hibe ettiği aza ve organlarımızla kazanıyoruz. Bizi ve sahip olduğumuz bütün kuvvetleri yaratan Allah olduğu gibi, bize çalışma gücü veren de, kazancımıza bereket veren de, bizi rızıkla doyuran da hiç şüphe yok ki Cenâb-ı Allah’tır. Helâlinden kazanmakla, helâl yerlere harcamakla ve şükretmekle vazifeli olan ise bizleriz.

OKU:   Haramlar - Helaller

Öyleyse bizim çalışmamız, rızkı Allah’ın verdiği hakikati ile çelişmez

 

Dipnotlar:

1- Necm Sûresi, 53/39
2- Taberî, 3/174

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir