Bayram namazı ne olacak?

Mersin’den Muzaffer Durak: “Sosyal medyada bayram namazı tarifleri uçuşuyor. Ama daha sade tarif yapılabilir mi?”
Avustralya’dan Fatih Yargı: “Burada camide girişte ve içeride dezenfektan kullanıyoruz. Kapıları açık tutuyoruz, kimse elini değmiyor. Bu şekilde aynı anda 10 kişiye ibadet izin veriyorlar. Biz 10’ar 10’ar gruplara bölüp peşpeşe bayram namazı kılabilir miyiz?”

DUÂMIZI ARTTIRALIM   

Avustralya’nınki, takdir edilesi bir plânlamadır. Bayram namazı, sabah güneş doğduktan sonra, öğle öncesi kerahet vaktine kadar, peş peşe mesafeli gruplar halinde kılınabilir. Ve bu, aranan bilimsel bir çözümdür. Bizim çözümsüz yöneticilere duyurulur!

Ne diyelim, gâvur memlekette Müslüman’ca çözüm!

Tedbir almak şartıyla cami kapatmanın hiçbir bilimsel yanı yoktur. Bizde ya namaza güvenilmiyor, ya namaz kılana! Başka bir şey diyemiyorum!

İnsanları evlere kapatmanın neresi bilimsel Allah aşkına? Bu kadar insanın psikolojisi hiç mi düşünülmüyor? Teessüf ediyorum doğrusu! Söyleyecek söz bulamıyorum!

Yapacak tek şey: Duâmızı arttırmak! Tövbemizi arttırmak! Kendimize dönüşümüzü arttırmak! Kusurlarımıza itirafımızı arttırmak!

Esbab bilkülliye sukut etmişse, Hazret-i Yunus Aleyhisselâm’ın dediği gibi yakınmak: “La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü mine’z-zalimin.” Allah’ım! Senden başka ilâh yok. Seni noksanlıklardan tenzih ederim. Ben nefsime zulmettim” deyip yakarmak!

BAYRAM NAMAZINA GELİNCE

Biz Türkiye olarak vakit namazı gibi evlerimizde kılacağız; belli oldu. Bayram namazı, Cuma namazı vacip olan kimselere Hanefilerde vacip, Hanbelîlerde farz-ı kifaye, Şafiî ve Malikîlerde sünnet-i müekkede olan bir namazdır.

OKU:   Namaz hakkında

Evimizin büyük küçük her üyesi cemaatimiz olabilir. Camilere çıkılamaması sebebiyle, evinde kadın-erkek-çoluk-çocuk, aile efradıyla cemaat olarak kılabilenler için bu hükümlerde ibadet yapılmış olur. Şafiîlerde tek başına da kılınabilir. Şafiî olmayan birisi de Şafiilere ittibaen tek başına kılabilir.

Kılamayanlar için günah yoktur.

Bayram namazı iki rek’âtli bir namazdır. Ezan ve ikamet okunmaz.

“Niyet ettim Allah rızası için Ramazan (fıtır) Bayramı namazını kılmaya” diye niyet edilir:

Diğer iki rek’âtlı namazlardan tek farkı, her rek’âtında 3’er defa tekbir alınmasıdır. Bu tekbirler vaciptir. Bu tekbirlerin ilk üçü birinci rek’âtte sübhaneke okunduktan sonra Fatiha Sûresi okunmadan alınır, diğer üçü de ikinci rekâtte zamm-ı sûre okunduktan sonra rükûa gitmeden önce alınır.

Bu tarif Hanefilere göredir. Diğer mezheplerde olanlardan bilmeyenler, Hanefilere göre kılabilirler.

BAYRAM NAMAZININ KILINIŞI

Evden bir erkek imam olur, namazı kıldırır. İmamlıktan çekinmemek lâzımdır. Namaz sûrelerini düzgünce okuyan imam olabilir.

Her namazda olduğu gibi iftitah tekbiriyle namaza başlanır. Sübhaneke okunduktan sonra imam sesli olarak, cemaat de içinden, Allahu ekber der, eller kulak yumuşağına kadar beraberce kaldırılır ve salıverilir. İkinci olarak tekrar imam sesli, cemaat içinden Allahu ekber denilerek eller kulak yumuşağına kadar kaldırılır ve salıverilir. Üçüncü olarak tekrar imam sesli, cemaat içinden Allahu ekber diyerek eller kulak yumuşağına kadar kaldırılır ve ardından eller bağlanır. İmam içinden euzü besmele çekerek, Fatiha ve Zamm-ı Sûreyi sesli okur, cemaat okumaz, dinler.

OKU:   Tesbihin Fâzileti

Rükûa gidilir, secde yapılır.

İkinci rek’âtte imam hemen Fatiha Sûresi ile bir zamm-ı sûre okur. Ardından aynen birinci rek’âtte olduğu gibi, üç tekbir aldırır. Ardından, dördüncü bir tekbirle rükûa gidilir. Secde yapılır, oturulur, tahıyyat ve salli-barik okunur, selâm verilir ve namazdan çıkılır.

Namazdan sonra beraberce üç defa teşrik tekbiri getirilir. Yani, “Allahu Ekber, Allahu Ekber, Lâ İlâhe İllallahü Vallahu Ekber, Allahu Ekber velillâhi’l-hamd.” denir.

Bundan sonra imam hutbe için ayağa kalkar, ayakta hutbe duâları yerine Fatiha Sûresi’ni okur. Ardından Risale-i Nur’dan bir ders yapar.

Bundan sonra imam oturur, ellerini açar ve duâ eder.

DUÂ

Allah’ım! Azabından rahmetine, gazabından şefkatine, adaletinden merhametine, celâlinden cemâline, Senden Sana sığınıyoruz. Kusurumuz çoktur. Bizi affet! Bizi mağfiret et! Musîbet-i diniyeden bizi muhafaza eyle! Âmin

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir