Allah´tan neyi nasıl isteyelim?

İstanbul’dan bir okuyucumuz: “Hayırlı evlat mı istenmeli, erkek veya kız evlat mı istenmeli?”

Prensibimiz şu âyettir: “Hoşunuza gitmeyen bir şey, hakkınızda hayırlı olabilir. Hoşunuza giden bir şey de hakkınızda şerli olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”1

Biz sadece çocuk isteğimizde değil; istediğimiz her şeyde genel Kur’ânî prensibimiz şudur: Hoşumuza gideni isteyeceğiz. Ama bize verilenin hayırlısı olduğunu teslim edeceğiz. Unutmayacağız ki, Allah bizim için hayırsız bir şey yaratmıyor. Fakat bizim duâ ve niyazlarımızda hayırsız istekler bulunabilir. Allah bilir, biz bilmeyiz.

Bizim vazifemiz duâ ile bitiyor. duâdan sonra, Allah’ın bize verdiğini hayırlısı bileceğiz. Hayırsız bilmek kulluğumuza zarar verir. Tevekkül inancımızı zedeler. Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, mesela, birisi kendine bir erkek evlát ister. Cenab-ı Hak, Hazret-i Meryem gibi bir kız evlát veriyor. Bu durumda adama “duâsı kabul olmadı” denilmez. “Daha evla bir surette kabul edildi” denilir. Hem bazen kul kendi dünyasının saadeti için duâ eder. duâsı ahiret için kabul olunur. “duâsı reddedildi” denilmez. Bilakis, “Daha faydalı bir surette kabul edildi” denilir.

Çünkü Cenab-ı Hak Hakîm’dir. Biz O’ndan isteriz. O da bize cevap verir. Fakat hikmetine göre bizimle muamele eder. Öyle ki, hasta, tabibin bilgisini yok saymamalı, hikmetini görmezlikten gelmemeli. Hasta bal ister; uzman ve güvenilir tabip sıtması için sulfato verir. “Tabip beni dinlemedi” denilmez. Gerçek şu ki tabip hastanın ahını, vahını, sancısını, derdini dinledi, işitti, cevap da verdi; hastanın maksadının en iyisini de yerine getirdi.2

OKU:   Kur’an kadına vurmak hakkında ne diyor?

Allah’tan evlat isterken erkek veya kız istemek yerine, hayırlısını istemek daha önemli ve kulluk nezaketine daha uygundur. Kulluk nezaketini sarsmamalıyız. Malum, Kur’ân’da Hazret-i Zekeriya Aleyhisselam, Cenab-ı Allah’tan kendi yalnızlığını giderecek hayırlı bir zürriyet ve temiz bir nesil istiyor.3 Erkek veya kız olmasını Cenab-ı Allah’ın takdirine bırakıyor. Bu tarz, bizim de duâ adabımız olmalıdır.

Dipnotlar:
1- Bakara Sûresi: 216
2- Mektubat, s. 507
3-Âl-i İmran Sûresi: 38

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir